Tekfircilik Hastalıklı Bir Durumdur

Araştırmacı Yazar Ali Akgün hocamız “Günümüz Tekfirci ve Harici Akımların Şiddet Teolojisi” başlıklı bir seminer verdi. Doktora tezi olarak hazırlanmış çalışma Pusula Cevatpaşa Bilgi Merkezinde sunuldu.

Hocamız öncelikli olarak Halifeler döneminden başlamak üzere tekfirciliğin ve hariciliğin  tarihsel ve düşünsel sürecini özetledi. Sonra 20.yüzyılda bu akımların tekrar çıkışının arkasında 1954 ten itibaren İhvanı Müslimine karşı yürütülen tutuklamalar, şiddetli baskı, işkence ve  sonrasında gelen idamlar, müslüman gençlerin düşünce dünyasını allak bullak ettini söyledi. “Nasıl olur da Müslüman bir ülkede bu işkence ve idamlar olabilir?” sorusu tartışıldı. 1967 senesine gelindiğinde Abdunnasır’ın İsrail karşısında aldığı yenilgi, prestij kaybı sonrası hapisteki Müslümanlara devlet kademelerinde görev almaları şartıyla serbest bırakma sözü üzerine hapishanelerde hararetli bir tartışma daha başlamış oldu. Üç görüş öne çıktı. Rejimin teklifine evet diyerek görev kabul edenler, görev kabul etmemekle beraber görev kabul edenleri itham etmeyenler ve görev kabul edenleri kafir kabul edenler. Sonrasında bu düşünce önce Afganistan’ta silahlı mücadele ile birlikte el-kaide sonrada işid’e evrilen bir süreçle bugünlere gelindi.

Konu katılımcılar tarafından büyük bir dikkat ve ilgiyle dinlendi. Seminer soru cevap kısmı ile sona erdi.

Seminere ait videoyu izlemek için tıklayınız.