Şefkat
Peygamber Efendimiz (s.a.v), bir bayram gününde neşeyle cıvıldaşan çocukları seyrederken, onların yanındaki yırtık elbiseli bir çocuğun oturup ağladığını gördü.
Hemen yanına gidip:
”-Niçin ağlıyorsun?” diye sordu. “Neden arkadaşlarınla beraber oynamıyorsun?”
Çocuk üzüntülü bir şekilde:
“-Babam falanca savaşta peygamber aleyhisselam ile birlikte savaşırken şehid oldu. Annem ise başka birisiyle evlendi. Üvey babam beni evden kovdu. Yiyecek, içecek ve sığınacak bir yerim de yok. Analı babalı çocukların böyle yeni yeni elbiseler giyerek oynamalarına imrendiğim için ağlıyorum” cevabını verdi.
Rasulullah, çocuğun elinden tutarak şöyle dedi:
“-Benim baban olmamı, Aişe’nin de annen, Hasan ve Hüseyin’in de kardeşlerin olmasını ister misin?”
çocuk konuştuğu kimsenin Rasulullah olduğunu anladı ve sevinçle:
“-Nasıl razı olmam ya Rasulullah” dedi. “Nasıl razı olmam.”
Bunu üzerine Rasulullah Efendimiz çocuğu alıp evine götürdü. Onu yedirip içirdikten sonra güzelce giydirdi ve sevinç içinde gülümseyen yumurcağı, arkadaşlarının yanına gönderdi.
Çocuklar onu gördüklerinde:
“-Az önce ağlıyordun” dediler. “Sana ne oldu da sevinç içinde yanımıza geldin?”
çocuk olanları anlatınca, arkadaşları şu cevabı verdiler:
“-Keşke bizim babalarımız da şehid düşseydi ve biz de senin gibi olabilseydik”