Atasözleri-1
- Abanın kadri, yağmurda bilinir.
- Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz.
- Acele ise, şeytan karışır.
- Acele yürüyen yolda kalır.
- Acemi katır kapı önünde yük indirir.
- Acı acıyı bastırır, su sancıyı.
- Acıkan doymam, susayan kanmam sanır.
- Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur.
- Aç ayı oynamaz.
- Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin.
- Aç koynunda azık durmaz.
- Aç köpek fırın yıkar.
- Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında görür.
- Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış.
- Açık yaraya kurt düşmez.
- Açın imanı olmaz.
- Açın karnı doyar gözü doymaz.
- Açlık ile tokluğun arası bir dilim ekmek.
- Adamak kolay, ödemek güçtür.
- Adamakla mal tükenmez.
- Adamın iyisi iş başında belli olur.
- Ağaca balta vurmuşlar “sapı bedenimden” demiş.
- Ağaca çıkan keçinin doğurduğu oğlak dala bakarmış.
- Ağaca dayanma kurur, insana güvenme ölür.
- Ağaç ne kadar meyve verirse, dalı o kadar yere eğilir.
- Ağaç ne kadar uzarsa uzasın göğe değmez.
- Ağaç ne kadar yüksek olsa da yaprakları yere düşer.
- Ağaç ne kadar yüksek olursa olsun, yaprakları yine de yere dökülür. ÇİN
- Ağaç yaş iken eğilir.
- Ağaçtan maşa Yörükken paşa olmaz.
- Ağır kazan geç kaynar.
- Ağır tas batman döver.
- Ağız yemeyince yüz utanmaz.
- Ağlama ölü için, ağla deli için.
- Ağlamayan çocuğa meme vermezler.
- Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.
- Ağlayak da gözden mi olak?
- Ağrısız baş mezarda gerek.
- Ağzı açık ayran delisi.
- Ahmak misafir ev sahibini ağırlar.
- Ak akçe kara gün içindir.
- Ak koyunun kara kuzusu da olur.
- Akan su yosun tutmaz.
- Akçe bulsam, çıkı yok
- Akıl akıldan üstündür.
- Akıl yasta değil baştadır.
- Akılı olmayana neylesin sakal, kayışı tarladan götürür çakal.
- Akıllı düşünene kadar, deli oğlunu evermiş, torunu olmuş.
- Akıllı evladın var, neylersin malı, akılsız evladın var neylersin malı?
- Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.
- Akılsız baştan sefil taban ne çeker.
- Akılsız köpeği yol kocatır.
- Akılsızın şaşkını beyaz giyer kış günü.
- Akrabanın akrabaya ettiğini akrep etmez.
- Akranıyla konuşmayanın sesi, semadan gelir.
- Akşam gelen misafirin, yiyeceği bulgur sıkısı, yatacağı ahır sekisi.
- Akşamın hayrından sabahın şerri hayırlıdır.
- Al elmaya taş atan çok olur.
- Al yakışırken, el bakışırken.
- Alacağın bir iğne, çeliğin okkasını orantıya vurursun.
- Alışmış kudurmuştan beterdir.
- Âlim unutmuş, kalem unutmamış.
- Allah aptala eşeğini kaybettirir, sonra buldurup sevindirir.
- Allah şaşırttı mı, dayıya hala dedirtirmiş.
- Allah’ın gülü dikenli yarattığına hayret edeceğiniz yerde, dikenler arasında gül yarattığına hayret ediniz. ARABİSTAN
- Allı yelek, pullu yelek, canfes neye gerek?
- Alma elkızının ahını, gökten indirir şahini.
- Alma mazlumun ahini çıkar aheste aheste.
- Altın anahtar, her kapıyı açar.
- Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir. U.S.A
- Altın eşik gümüş eşiğe muhtaçtır.
- Altın eşik, ağaç eşiğe muhtaçtır.
- Altın yere düşmekle pul olmaz.
- Altın yere düşmeyle değer kaybetmez.
- Altının kıymetini sarraf bilir.
- Ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz.
- Ananın bastığı yavru incimez.
- Ananın bastığı yerde yavru ölmez.
- Anasına bak kızını al, astarına bak bezini al.
- Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az.
- Aptal düğünden çocuk oyundan usanmaz.
- Aptalın karnı doyunca gözü yolda olur.
- Ar gözden, kar yüzden anlaşılır.
- Ar namus tertemiz.
- Arayan belasını da devasını da bulur.
- Arı satmış namusu tellala vermiş.
- Arife günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar.
- Arkadaş dediğinin gölgesinde suç işlenir.
- Arkadaşlık pazara kadar değil mezara kadardır.
- Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle.
- Arpa ekinde buğday bekleme.
- Asıl azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, aslı ayrandır.
- Aslan yattığı yerden belli olur.
- Aslında olan tırnağına getirir.
- Aş sabahın iş sabahın.
- At alırsan yazın, deve alırsan güzün, avrat alırsan gezin ha gezin.
- At binenin kılıç kuşananındır.
- At ile avrat yiğidin ikbalindendir.
- At karnından, yiğit burnundan bellidir.
- At olacak tay yürüyüşünden belli olur.
- At ölür de, itler bayram eder
- At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.
- At sahibinin altında kişner.
- At ver hısım ol, kız ver hasım ol.
- At yedi günde, it yediği günde belli olur.
- At, sahibine göre kişner.
- Ata binmek bir ayıp, inmek iki ayıp.
- Ata et, ite ot verilmez.
- Atasözü tutmayan, uluya uluya kalır.
- Ateş düştüğü yeri yakar.
- Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Atı alan Üsküdar’ı geçer.
- Atılan ok geri dönmez.
- Atımın anlı sakar, lakabını ele takar.
- Atın iyisi arkadan gelmez.
- Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
- Atın ölümü arpadan olsun.
- Atlar tepişirken arada eşekler ezilir.
- Av alma, komşu al.
- Avradı er zapdetmez, ar zapt eder.
- Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar.
- Ay bozmaz, süt kokmaz. Kokarsa ayran kokar, çünkü aslı süttür.
- Ay var yılı besler; yıl var günü besler.
- Ayağa değmedik taş, başa gelmedik iş olmaz.
- Ayağın sığmayacağı yere baş sokulmaz.
- Ayağını yorganına göre uzat.
- Aydan gelen halı üstüne, günde gelen kül üstüne.
- Aylak sirke baldan tatlıdır.
- Az menfaat çok zarara mal olur.
- Az sabırda, çok keramet vardır.
- Az tamah, çok ziyan getirir.
- Az yasa, uz yasa, akıbet gelecek basa.
- Azıtmış, kudurmuştan beterdir.
- Baba koruk yer oğulun dişi kamaşır.
- Baba mirası yanan mum gibidir.
- Baban bana öğüt verirken, ben inek gözünde kırk sinek saydım.
- Babası ölen bey, anası ölen kadın olur.
- Bağ dua değil, çapa dua ister.
- Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun.
- Bağlı aslana tavsan bile hücum eder.
- Baht olmayınca başa, ne kuruda biter, nede yasta.
- Bakkal ölenin borcunu, diriye ödettirir.
- Bakmakla usta olunsa köpekler kasap olurdu.
- Bal döksen yalanır.
- Bal olan yerde sinek de bulunur.
- Bal, bal demekle ağız tatlanmaz.
- Bana benden olur, her ne olursa, başım rahat bulur, dilim durursa.
- Başkalarını azarlar gibi kendini azarla, kendini affeder gibi başkalarını affet. ÇİN
- Baskın basanındır.
- Baskısız yongayı yel alır.
- Bastığın yer bayram olsun.
- Baş başa, baş da padişaha bağlıdır.
- Baş nereye giderse, ayak oradadır.
- Başıma uymayan takke elin olsun.
- Başındaki fese bak, girdiği kümese bak.
- Başını ecemi berbere teslim eden, cebinde pamuk eksik etmesin.
- Başsız evin köpeği çok havlar.
- Bazen inek, erkek; bazen de dişi doğurur.
- Bedava sirke baldan tatlıdır.
- Bekâr gözü ile kız alınmaz.
- Bekâra karı boşamak kolaydır.
- Beleş peynir fare kapanında bulunur.
- Belli düşman, gizli dosttan yeğdir.
- Benden sana öğüt, ununu elinle öğüt.
- Benim adım Hıdır, elimden gelen budur.
- Benim sakalım tutuştu, sen cigara yakmak istersin.
- Besle kargayı oysun gözünü.
- Besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı, babayı.
- Beş kuruşluk fener o kadar yanar.
- Beş parmağın beşi bir değildir.
- Beyaz saç, aklın değil yaşın işaretidir.
- Bıçak sapını kesmez.
- Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.
- Bilgisiz insan meyvesiz ağaca benzer.
- Bilinmedik iş ya karın ağrıtır ya baş.
- Bilmediği beş vakit namaz, bilirde yanına varmaz.
- Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır.
- Bin bilsen de bir bilene danış.
- Bin ölçüp bir biçmeli.
- Binde bir gelinen yere gül döşerler, her gün gelinen yere kül döşerler.
- Bir adam, en çok sevgilisini, en iyi şekilde ailesini, en uzun da annesini sever. İRLANDA
- Bir adamın adı çıkacağına, canı çıksın.
- Bir ağaçta gül de biter, diken de.
- Bir ağızdan çıkan, bin ağza yayılır.
- Bir bulutla kış gelmez.
- Bir dalın gölgesinde bin koyun eğlenir.
- Bir dirhem et, bin ayıp örter.
- Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
- Bir elin verdiğini, öbür elin duymasın.
- Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
- Bir işe başlamak, bitirmenin yarısıdır.
- Bir koyun başı pişinceye kadar, kırk kuzu başı pişer.
- Bir koyundan iki post olmaz.
- Bir musibet bin nasihatten iyidir.
- Bir nalına vurur, bir mıhına.
- Bir şekilde doğar, fakat binbir şekilde ölürüz. YUGOSLAVYA
- Bir yalan ne kadar hızlı olursa olsun, hakikat onu yetişip geçer. KENYA
- Bir yerim diyenden birde yemem diyenden kork.
- Bir yiğit kırk yılda meydana gelir.
- Biri öteki kadar zengin olunca, kardeşler birbirlerini severler. UGANDA
- Biri sizi bir kez aldatırsa suç onundur. İki kez aldatırsa suç sizindir. ROMANYA
- Birleşmek başlangıçtır, birliği sürdürmek gelişmedir; birlikte çalışmak başarıdır. U.S.A
- Birlikten kuvvet doğar.
- Bitli baklanın kör alıcısı olur.
- Bize gelince yiyip içelim, size gelince gülüp gecelim.
- Boğulursan büyük suda (denizde) boğul.
- Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmektir.
- Borç yiğidin kamçısıdır.
- Boş duranı Allah’da sevmez kuluda.
- Boşboğazın sigarası yanmaz.
- Bugün bana ise yarın sana.
- Bugünkü tavuk, yarınki kazdan iyidir.
- Büyük ekmek, büyük bezeden olur.
- Büyük lokma ye, büyük laf etme.
- Cami ne kadar büyük olursa, imam yine bildiğini okur.
- Can boğazdan gelir.
- Can çıkar huy çıkmaz.
- Canı kaymak, isteyen mandayı yanında taşır.
- Canı yanan eşek atı geçer.
- Cinsinde olan tırnağında getirir.
- Çabuk gelen kötü şans, geç gelen iyi şanstan iyidir. ARNAVUTLUK
- Çağrılmadık yere, çörekçi ile börekçi gider.
- Çıkmadık candan, umut kesilmez.
- Çıngıraklı deve kaybolmaz.
- Çıngırdak bayramda satılır.
- Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır.
- Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.
- Çok yaşayan bilmez çok gezen bilir.
- Çubuk iken çıtlamayan, hezen iken kütlemez.
- Çürük iple kuyuya inilmez.
- Çürük tahtaya çivi çakılmaz.
- Dağ başına harman yığına yel alır, odada savurma sel alır.
- Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur.
- Dağ diye dangırdama, dağın kulağı vardır.
- Dağda gezen kurdu görür.
- Dağdan yayılan gölden sulanır.
- Dağına göre kış olur.
- Damdan düsenin halinden damdan düsen bilir.
- Damlaya damlaya göl olur.
- Danışan dağı asmış, danışmayan düz yolda şaşmış.
- Davacısı kadı olanın, yardımcısı Allah olsun.
- Davetsiz gelen döşeksiz oturur.
- Davul bile dengi dengine çalar.
- Davulu görür oynar, mihribanı görür ağlar.
- Davulun sesi uzaktan güzel gelir.
- Dede çağla yese, torunun dişi kamaşır.
- Dediğim dedik, çaldığım düdük.
- Değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan.
- Dek duranın devesi ölmez.
- Deli deliyi görünce değneğini saklar.
- Deli dersin deli, veli dersin veli olur.
- Deli ile devletli bildiğini işler.
- Deli, deliden hoşlanır.
- Deli, deliyi görünce değneğini saklar.
- Deliyle çıkma yola, ya sağa saparsın ya sola.
- Deme dostuna, der dostuna. Bir gün olur tuz basarlar postuna.
- Demir nemden insan gamdan çürür.
- Demir tavında dövülür.
- Demirden korkan trene binmez.
- Deniz sevilirde, densiz sevilmez.
- Denize düşen yılana sarılır.
- Derdini söylemeyen derman bulamaz.
- Dereyi görmeden paçayı sıvama.
- Dert ağlatır, âşık söyletir.
- Dert derdi acar.
- Dert saklayınca kalır.
- Deveciyle konuşan kapıyı yüksek açar.
- Deveye “inişi mi seversin, yokuşu mu” demişler, “Düz yere kıran mı girdi?” Demiş.
- Deveye oyna demişler, dokuz kazan süt devirmiş.
- Deveye sormuşlar: “Neden boynun eğri?’’ Nerem doğru ki? Demiş.
- Deveyi hendekten atlatan, bir tutam ottur.
- Deveyi yardan atlatan, bir tutam ottur.
- Dibi görünmeyen kaptan su içilmez
- Dibi görünmeyen kuyudan su içilmez.
- Dibi görünmeyen sudan geçme.
- Dilencinin torbası dolmaz
- Dileyen Leylasını da bulur, Mevlasını da.
- Dilim dilim dilim etti benim dilim.
- Dilim senden çektiğim zulüm.
- Dilin kendi küçük, cürümü büyüktür.
- Dinsizin hakkından imansız gelir.
- Dinsizin ipi ile Kuyuya inilmez.
- Dirlik olmayan yerde varlık olmaz.
- Dişini gösteren it ısırmaz.
- Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
- Doğru söyleyenin bir ayağı üzenğide gerek.
- Doğruluk minarede kalmış.
- Domuzdan post gavurdan dost olmaz.
- Domuzu vurmuşlar kanı ormana yayılmış.
- Dost acı söyler.
- Dost başa düşman ayağa bakar.
- Dost kara günde belli olur.
- Dost yoluna post olmalı.
- Dost yüzünden, düşman gözünden belli olur.
- Döven öküzünün ağzı bağlanmaz.
- Dövüşerek pazarlık et, güle güle ayrıl.
- Dut kurusuyla yar sevilmez.
- Düğün olur iki kişiye, tasası düşer deli komşuya.
- Düşenin dostu olmaz
- Düşman ayağa dost basa bakar.
- Düşmanın karıncaysa da kork.
- Düşmez kalkmaz bir ALLAH.
- Düşünmeden çis yapmaya oturan, çömüdü çömüdü taş atar.
- Ecel geldi baş ağrısı bahane.
- Eceli gelen it, cami duvarına işer.
- Eğri oturalım doğru konusalım.
- Eken biçer, konan göçer.
- Ekmeden biçmek Allah’a mahsustur.
- Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver.
- Ekmeğin büyüğü hamurun çoğundan olur.
- El adama akıl verirde ekmek vermez.
- El adamı var sever, er adamı sağ sever.
- El adamın düşünü azdırır ama çimecek su vermez.
- El adamın düşünü azdırırda suyunu ısıtmaz.
- El ağzı ile çorba içilmez.
- El ağzına bakan, avradını tez boşar.
- El atına binen çabuk iner.
- El ayranı ciğer soğutmaz.
- El deliye, bende akıllıya muhtacım.
- El elden üstündür
- El eli yur, el de döner yüzü yur.
- El elin aynasıdır.
- El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
- El elin nesine? Gülerek gider yaşına.
- El eliyle yılan tut, bir ucunu yalan tut.
- El gör elini beğen, harman gör yelini beğen.
- El işlerse ağız gevişler.
- El yarası onar Dil yarası onmaz.
- El yumruğunu yemeyen, kendi yumruğunu balyoz zanneder.
- Elden ekmek yiyen yolda acıkır.
- Elden gelen elli gün gitmez.
- Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez.
- Ele değen saman çuvalına da değer.
- Ele verir talkını, kendi tutar salkımı.
- Eli dar olanın, dili kısa olur.
- Eli doluya: ağa buyur, eli boşa: ağa uyur.
- Eli ile köfte yuvarlıyor, gözü kırık kovalıyor.
- Elin ile koymadığını kaldırma.
- Elin iyisinden, kendi kötümüz yeğdir.
- Emanet (Amanat) ata binen, tez iner.
- Emanet atın kuskunu yokuşta kopar.
- Emanetin bağrı yufka olur.
- Emeksiz yemek olmaz.
- Er dayıya, kız ebeye çekermiş.
- Erkek yaşını saklamaya, kadın ise saklamamaya başladığı zaman yaşlanmıştır. PERU
- Eski camlar bardak oldu.
- Eskisi olmayanın yenisi olmaz.
- Eskiye rağbet olsaydı, bitpazarına nur yağardı.
- Eşeğin yoksa enişten de mi yok?
- Eşek hoşaftan ne anlar. Suyunu içer. denesini (tanesini) kor.
- Eşek ölür semeri kalır; insan ölür eseri kalır
- Eşek tavlanmakla eşeklikten kurtulmaz.
- Et tırnaktan ayrılmaz.
- Etme kulum bulursun, inileme ölürsün.
- Evden kedi gitse yeri belli olur.
- Evladı ben doğurdum ama gönlü benim değil ki…
- Evlenmeden evvel gözlerinizi dört açın. Evlendikten sonra yarı yarıya kapayın. PORTEKIZ
- Evlilik, bir kale gibidir. Dışarıdakiler oraya girmek için, içindekiler de dışarı çıkmak için uğraşır dururlar. TAYLAND
- Fakir parasız olan değil akılsız olandır.
- Fakiri dövme, üstünü yırt.
- Fakirleri, hakir görme.
- Fare çıktığı deliği bilir.
- Fare olmadan çuval delinmez.
- Fazla yüksekten atma, insanı uçuruma düşürür.
- Fukaranın şaşkını, beyaz giyer kış günü.
- Fukaranın tavuğu, tek yumurtlar.
- Gailesiz baş yerin altında.
- Gardaş gardaşı atar, yar başında tutar.
- Garip hırsızlığa çıksa, ay ilk aksamdan doğar.
- Garip kuşun yuvasını Allah yapar.
- Gavura kızıp oruç yeme.
- Gavurun ekmeğini yiyen, gavurun kılıcını çalar.
- Gayret ve sebat her zorluğu yener.
- Geç olsun güç olmasın.
- Geçtiğin köprüleri yakma.
- Gem almayan atın ölümü yakındır.
- Gençlikte kazan, kocalıkta ye.
- Gerçek dost kötü günde belli olur.
- Gergin ip, çabuk kopar.
- Gıramınan yiyen dirheminen çıkarır.
- Giden gelse dedem gelirdi.
- Gitti ağalar paşalar, kellere kaldı köşeler.
- Göğe direk, denize kapak olmaz.
- Gökyüzünde düğün var desen, kadın merdiven kurmaya kalkar.
- Göl yerinden su eksik olmaz.
- Göle su gelinceye kadar, kurbağanın gözü patlar.
- Gönülsüz köpek kurda gitmez.
- Görmediğin bir oğlu olmuş, tutmuş bacağını ayırmış.
- Görünen dağın uzağı olmaz.
- Görünen köy kılavuz istemez.
- Göz bakar can çeker.
- Gözün ile görmediğini söyleme.
- Gurbette övünmek, hamamda türkü söylemeye benzer.
- Gülme komşuna gelir başına.
- Güneş çarığı sıkar, çarık da ayağı.
- Güneş giren eve hekim girmez.
- Güzel gözünden, yiğit sözünden belli olur.
- Güzellik, kadınlara verilen ilk hediye, aynı zamanda geri aldığı ilk şeydir. ŞİLİ
- Ha sana, mesana, bütün işler kaldı bizim Hasan’a.
- Hacı hacıyı Mekke’de, gidi gidiyi tekkede bulur.
- Hafif taşla kıç silerler, ağır taşla okka döverler.
- Hak deyince akan sular durur.
- Hak, yenir ama hazmedilmez. YUNAN
- Hakiki sevgi ayrılıkta unutulmaz. BELÇİKA
- Halep ordaysa, arşın burada.
- Haline bakmaz hanim, duvarı atlar.
- Hamama giden terler.
- Hareket olmayan yerde, bereket olmaz.
- Harman kabarır, sahibi kubarır, çerik getirir haberi.
- Harman yel ile düğün el ile olur.
- Harmana giren porsuk, dirgen yemeden çıkmaz.
- Harmana giren porsuk, dirgeninden korkmaz.
- Has düdük kuru söğütten kavlamaz.
- Hasım hasmı ateşe atar, dost başta tutar.
- Hasmın karınca ise de merdane bil.
- Hasta yatan değil, eceli gelen ölür.
- Hasta yatan değil, vadesi yeten ölür.
- Hastaya çorba sorulmaz.
- Hastaya kar sorulmaz.
- Havada ahreni ile uçmayan kuşun sesi havadan değil, tavadan gelir.
- Haydan gelen huya gider, yelden gelen sele gider.
- Haydan gelen huya gider.
- Hayvanın alası dışında, insanın alası içinde.
- Hazıra dağ dayanmaz.
- Hazıra hanak, pişmişe konak.
- Hem kız, hem baldırı düz hem de ucuz olur mu.
- Her akla geleni işleme her ağacı taslama.
- Her Arı bal yapmaz.
- Her işin başı sağlık.
- Her işte bir hayır vardır.
- Her koyun kendi bacağından asılır.
- Her kuşun eti yenmez.
- Her sakaldan bir tel çekseler, köseye sakal olur.
- Her şakanın altında bir gerçek yatar.
- Her şeyin yenisi, dostun eskisi.
- Her taş baş yarmaz.
- Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır
- Her zamanı bir sayma.
- Herkes aklını pazara çıkarmış, yine kendi aklını beğenmiş.
- Herkes davul çalar ama çomağı makama uyduramaz.
- Herkes kazandığını yese, aptal acından ölürdü.
- Herkes sanatının kölesidir.
- Hesapsız kasap ya bıçak kırar ya masat.
- Hiç bir mutfak, iki kadını alacak kadar zengin değildir. SUDAN
- Hileden onsaydı fare onardı.
- Hileli pazar, mideyi bozar.
- Hısım ile ye, iç ama alış veriş etme.
- Hizmet etmeyi öğrenmeyen efendilik edemez.
- Hocanın dediğini yap yaptığını yapma.
- Hop deme ile dere atlanmaz.
- Horoz ölür gözü çöplükte kalır.
- Horozu çok olan köyde, sabah geç olur.
- Huylu domuz huyundan vazgeçmez.
- İlk karını sana Allah, ikinci karını insanlar, üçüncüsünü ise şeytan gönderir. JAPON
- Irgatın kötüsü akşama doğru kıvrar.
- Irgatın kötüsü gün asarken çalışmaya başlar.
- Irmak kenarına çeşme yapılmaz.
- Irmaktan geçerken at değiştirilmez.
- Isıracak köpek dişini göstermez.
- Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz.
- İçi beni dışı seni yakar.
- İdealler yıldızlar gibidir, onları tutmak mümkün olmaz ama karanlık gecelerde yolumuza onlar rehberlik ederler. FRANSA
- İğneyi kendine, çuvaldızı ele batır.
- İki cambaz bir ipte oynamaz.
- İki gönül bir olunca, samanlık seyran olur.
- İki kaptan bir gemiyi batırır.
- İnanma dayına, ekmek al yanına.
- İnsan çiğ süt emmiştir.
- İnsan eti ağır olur.
- İnsan kocar, gönlü kocamaz.
- İnsan konuşa konuşa,hayvan koklaşa koklaşa
- İnsan sözünden,hayvan yularından tutulur.
- İnsanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında.
- İnsanın eti yenmez, derisi giyilmez.
- İnsanın yere bakanından, suyu ağır akanından kork.
- İnsanlar yaşadıkça ihtiyarladıklarını sanırlar, hâlbuki yaşamadıkça ihtiyarlarlar. İSKOÇYA
- İp inceldiği yerden kopar.
- İslam’ın şartı beş, altıncısı insaf demişler.
- İstediğini söyleyen, istemediğini işitir.
- İstemek bir ayıp, vermemek iki ayıp.
- İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü kara.
- İş başa düşünce gayret dayıya düşer.
- İşleyen demir ışıldar.
- İşten artmaz, dişten artar.
- İt ite buyurur, itte kuyruğuna.
- İt iti ısırmaz.
- İt kağnı gölgesinde yatarmış da, kendi gölgem sanırmış.
- İt kağnının gölgesine yatmışta, ne koyu gölgem var demiş.
- İt korktuğu yere pek ürür.
- İte dalanma, çalıyı dolan.
- İti an çomağı hazırla.
- İtin ayağını taştan esirgeme.
- İtme el kapısını el ucuynan, iterler kapını omuz gücüynen.
- İyi insan lafının üzerine gelirmiş.
- İyi olacak hastanın doktor ayağına gelir.
- İyi türkü kırk gün söylenir.
- İyilik et de denize at, balık bilmezse halik bilir.
- İyilik et kele, övünsün ele.
- İyilikle uslanmıyanın sonu kötektir (Dayak).
- Kabahat samur kürk olsa, kimse üstüne almaz.
- Kaçanın anası ağlamazmış.
- Kadın gölge gibidir, kendisini takip edenden kaçar, önünden gidenin arkasından koşar. KONGO
- Kadın vardır vezir eder, kadın vardır rezil eder.
- Kadınlar gülebildikleri zaman gülerler, istedikleri zaman ağlarlar.. VENEZUELA
- Kafa küçük beyin boş, tut kulağından çifte koş.
- Kâfirden hacı, elden bacı olmaz.
- Kalem kılıçtan üstündür.
- Kalmış kağnıyı, koca öküz çeker.
- Kanı kanla değil suyla yıkarlar.
- Kapını kitli tut, komşunu hırsız tutma.
- Kar da yürür izini belli etmez.
- Karakeçiyi gören tulumunca yağ sanır.
- Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu.
- Karanlıkta göz kırptığını nerden bileyim?
- Karanlıkta yapılan iş alacalı olur.
- Karga bülbülü taklit edeyim derken, ötmeyi unutmuş.
- Karnı doyan abdalın gözü yola bakar.
- Karnının doymayacağı yere, açlığını bildirme.
- Karnın doymazsa gözün doysun.
- Kart horozun ne zaman öteceği belli olmaz.
- Kartala bir ok değmiş, yine kendi teleğinden.
- Kasabın yağı fazla olursa üstüne başına sürer.
- Kasap et derdinde koyun can derdinde.
- Kasap sevdiği postu yere vurur.
- Kaşıkla verip, sapıyla gözünü çıkartma.
- Katranı kaynat, olur mu şeker, cinsi bozuk cinsine çeker.
- Kavun, karpuz yata yata büyür.
- Kaybolan koyunun kuyruğu büyük olur.
- Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.
- Kazana kulpu evde takarlar.
- Kazanmadan kazan kaynamaz.
- Kazma kuyuyu, kazarlar kuyunu.
- Keçinin canı sopa isteyince, çobanın değneğine (sopasına) sürtünür.
- Kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur.
- Kel yanında kabak anılmaz.
- Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al.
- Kendi düşen ağlamaz.
- Kendini küçümseme.
- Keskin sirke küpüne zarar verir.
- Kılıç kınını kesmez.
- Kıratın yanında eğleşen ya huyundan ya suyundan.
- Kırk hırsız bir çıplağı soyamaz.
- Kırk yıl ecel yağsa, eceli gelen ölür.
- Kız anadan beller mahle gezmeyi, oğlan babadan beller yazı yazmayı.
- Kızı kız iken değil, gelin iken gör, gelin iken değil, beşik başında gör.
- Kızım sana diyorum, gelinim sen anla.
- Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla.
- Kızını dövmeyen dizini döver.
- Kimi yer, kimi bakar. Kıyamet ondan kopar.
- Kimse yoğurdum ekşi demez.
- Kişiyi nasıl bilirsin, kendin gibi.
- Koca buyruk yük değildir.
- Koç olacak toklu koçun yanına yatar.
- Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
- Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
- Köpeğe dalaşmaktansa, çalıyı dolaşmak hayırlıdır.
- Köpek suya düşünce yüzmeyi öğrenir.
- Köpeklerin duası kabul olsa gökten kemik yağar.
- Köpekli köye değneksiz girilmez.
- Köpeksiz köy buldu değneksiz gezer.
- Köprüyü gecene kadar, ayıya dayı de.
- Körler memleketinde, şaşılar padişah olur.
- Körler sağırlar birbirini ağırlar.
- Köroğlunun katırı, ne vurursan götürü.
- Körünen yatan, şaşı kalkar.
- Kötü kabağın, kötü dölü olur.
- Kötü tarlanın verdiğini, yiğit kardeş vermez.
- Kul bunalmazsa Hızır yetişmez.
- Kurda ‘boynun neden kalın’ demişler, ‘kendi işimi kendim yaparım da ondan’ demiş.
- Kurdu kovarken, tilkiyi uyarma.
- Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.
- Kurt kuzu kaptığı yeri dokuz defa yoklar.
- Kurunun yanında yaş da yanar.
- Küçük kazançlar servet getirir. JAMAİKA
- Küçük üzüntüler konuşurlar, büyük dertler dilsizdir. NİJERYA
- Lafın iyisi kısa olur.
- Lafını bilmeyen yengeyi hem kız evinden kovarlar, hem oğlan evinden.
- Lafla peynir gemisi yürümez.
- Leyleğin günü lak lak ile geçer.
- Lodosun gözü yaşlı olur.
- Lokma karın doyurmaz, şefaat artırır.
- Mal çoğaldıkça ucuzlar.
- Mal melameti örter.
- Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır.
- Mecliste dilini sofrada elini tut.
- Merhametten maraz doğar.
- Mermer ağ taştan, rakip iki baştan.
- Meyvesiz ağacın gölgesi olmaz.
- Mızrak çuvala sığmaz, ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz.
- Milletinden almayan, ölürmüş illetinden.
- Minare yıkılır mihrap yerinde kalır.
- Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
- Misafir kılığına göre karşılanır, sohbetine göre uğurlanır.
- Misafir misafiri sevmez, ev sahibi ikisini de sevmez.
- Muhanet adamı mal sahibi eder.
- Namaza meyilli olmayanın, kulağı ezanda olmaz.
- Namazda meyli olanın, kulağı ezanda olur.
- Nasihat vereceğine, para ver.
- Nasipsiz it kurban bayramında ermeni mahallesinde gezer.
- Nazar insanı mezara, hayvanı kazana götürür.
- Ne ekersen onu biçersin.
- Ne kadar az yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar az incinirsin. TIBET
- Ne kızı ver, ne dünürü küstür.
- Ne umarsın bacından, bacın ölmüş acından.
- Ne verirsen elinle, o gelir seninle.
- Ne yavuz ol asıl, ne yavaş ol basıl.
- Nisan yağmuru Mayıs çiçeği getirir. KANADA
- Nokta kadar menfaat için, virgül kadar eğilme.
- Okumayı sevmeyene dokuz hoca az.
- Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.
- Ödünç yiyen kesesinden yer.
- Öfke gelir gider, kelle gider gelmez.
- Öfke ile kalkan zarar ile oturur.
- Öksüz güler mi, meğer yanıla.
- Öksüz kuzu, toklu olmaz.
- Öksüzün yüzü küllü olur.
- Öküz altında buzağı aranmaz.
- Öküz öldü, ortaklık bozuldu.
- Öldü dayım, kesildi payım.
- Ölmüş adamın cebine harçlık konmaz.
- Ölmüş essek kurttan korkmaz.
- Ölmüş eşek nallı olur.
- Ölüye giden ağlar, düğüne giden oynar.
- Önce bol bol yiyen, sonra bel bel bakar.
- Önüm kavurga kavurur, arkam harman savurur.
- Öz ağlamayınca, göz ağlamaz.
- Para insana dil, elbise insana yol öğretir.
- Paran gitti mi diye sormazlar, işin bitti mi diye sorarlar.
- Parasız pazara, kefensiz mezara gidilmez.
- Parasız tellal bağırmaz.
- Paraya nereye gidiyorsun demişler, çoğun olduğu yere demiş.
- Parmağının girmediği yere başını sokma.
- Pazar kuruldu, hesap bozuldu.
- Pek yaş olma sıkılırsın, pek de kuru olma kırılırsın.
- Pekmezi küpten, kadını kökten al.
- Perşembenin gelişi, çarşambadan bellidir.
- Peşin avrat alır, veresiye ardından sövdürür.
- Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın.
- Pire itte (köpekde), bit yiğitte bulunur.
- Pisboğaz ile boş boğaz, beladan kurtulmaz.
- Püf demeye dudak ister.
- Rüzgâr eken Fırtına biçer.
- Rüzgâr esmeyince, yaprak oynamaz.
- Rüzgâra tüküren, yüzüne tükürür.
- Sabahın hayrı, akşamın şerri.
- Sabır eden derviş muradına ermiş.
- Saç sefadan, tırnak cefadan uzar.
- Sac tava geldi hamur tükendi, demir tava geldi ömür tükendi.
- Sağ gözün sol göze faydası olmaz.
- Sağır duymaz uydururmuş.
- Sahipsiz sürüyü kurt kapar.
- Saire lazım olan bir sazla bir sözdür.
- Sakalda keramet olsa, keçi şehlik ederdi.
- Sakınan göze çöp batar.
- Sakla samanı gelir zamanı.
- Saman elinse samanlık senin
- Samanlığı dana bitirir.
- Samanlıkta iğne aranmaz.
- Sana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt.
- Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün bile kokmamış.
- Sarımsağın sıkısından seyreği yeğdir.
- Saygı sayana, terbiye alana göredir.
- Sayılı koyunu kurt kapmaz.
- Sebepsiz kuş ötmez.
- Sel gibi geldi, kum gibi kaldı.
- Sel gider kumu kalır.
- Sen ağa, ben ağa, bu ineği kim sağa.
- Sen bilirsin deyince akan sular durur.
- Sen eli görmezsin el seni görür.
- Sen kendini övme el seni övsün.
- Sen ölmeyince el terlemez.
- Sen övme işin övsün.
- Sen seni bil sen seni, sen seni bilmezsen, patlatırlar enseni.
- Serçenin gönlünden şahinlik geçer.
- Sev seni seveni hak ile yeksan olsa, sevme seni sevmeyeni Mısırda sultan olsa.
- Seversen oğlunu sev, kız kendini sevdirir.
- Seyrek git dostuna, kalksın ayaküstüne.
- Sıcak ağıldan kuzu kaçmaz.
- Sıcakla zenginden zarar gelmez.
- Sıçandan doğan kendir keser.
- Sıkça varma dostuna, kalksın ayaküstüne.
- Sıpalı eşek yığın dağıtır.
- Sırrını açma dostuna, oda söyler dostuna.
- Sinek küçük ama mide bulandırır.
- Sis, yelpaze ile dağıtılmaz. JAPONYA
- Soğuk su, sıcak aş – diş düşmanı, genç avrat koca herifin baş düşmanı.
- Sonradan görmüş, dininden dönmüş.
- Sopayı yiyen eşek, atı geçer.
- Sora sora Bağdat bulunur.
- Sorma kişinin aslını, sohbetinden bellidir.
- Söyle arkadaşını söyleyeyim sana seni.
- Su akarken, testiyi doldurmalı.
- Su bulanmayınca, durulmaz.
- Su geldi teyemmüm bozuldu.
- Susuzluğundan yayılmaz.
- Suyun durgun akanından, insanın yere bakanından kork.
- Sükût, ikrardan gelir.
- Sürüden ayrılanı, kurtlar yer.
- Sütlü koyunu sürüden ayırmazlar.
- Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer.
- Tanesiz aş olmaz, kaygısız baş olmaz.
- Tarla alırsan bozdan, avrat alırsan kızdan al.
- Tarla taşlı, söz yamaçlı olur.
- Tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden al.
- Taş olda baş yar.
- Taş kayadan koparsa yosun tutmaz.
- Taş yerinde ağırdır.
- Taşı delen, suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir. BREZİLYA
- Taşıma su ile değirmen dönmez.
- Tatlıya yakışmaz soğan, dayısını beğenmez yeğen.
- Tavuğu seyretmeli ama ağzını açtırmamalı.
- Tazısız ava giden, tavşansız eve döner.
- Tekkeyi bekleyen, çorbayı içer.
- Tembele iş buyur, sana akıl öğretsin.
- Temiz dereden pis su akmaz.
- Terzi kendi söküğünü dikmez.
- Terzinin eteği delik olur.
- Teşbihte (temsilde) hata olmaz.
- Tevekkelinin gemisi batmaz.
- Tıngırdamadık tencere olmaz.
- Tırnak cefadan, sac sefadan uzar.
- Tilki tilkiliğini bildirinceye kadar post elden gider.
- Tilkini dönüp geleceği yer kürkçü dükkânı.
- Toku gönüllemek zor olur.
- Tosbağa yumurtadan çıkmış, kabuğunu beğenmemiş.
- Üç taşınma, bir yangına bedeldir. JAPON
- Ürümesini bilmeyen it, sürüye kurt getirir.
- Üzüm üzüme baka baka kararır.
- Üzümünü ye bağını sorma.
- Vakitsiz açan gül tez solar.
- Vardığın yer kör ise bir gözünü kapat.
- Varlık deşindirir, yokluk düşündürür.
- Veren el, alan elden revadır.
- Vücut kocar, gönül kocamaz.
- Ya bu deveyi güdeceksin, yâda bu diyardan gideceksin.
- Yabancı koyun kenara yatar.
- Yağ yiyen it yüzünden belli olur.
- Yağmur yağar, yarıklar kapanır.
- Yakına erinen, uzağa yorulur.
- Yalan, dörtnala gider; gerçek, adım adım yürür fakat gene de vaktinde yetişir. NORVEÇ
- Yalanla iman bir arada bulunmaz.
- Yan yatan da, yer bir ekmek çamura batanda.
- Yangına körükle gider
- Yanık yerin otu, tez biter.
- Yara gider, yeri gitmez.
- Yarası olan gocunur.
- Yarım elma, gönül alma.
- Yarım hekim candan, yarım imam dinden eder.
- Yarınki kazdan, bugünkü tavuk yeğdir.
- Yarış atı çifte koşulmaz.
- Yaş kesen, baş keser.
- Yaşın yanında kuruda yanar.
- Yatağa yattığım zaman, problemlerimi elbiselerimde bırakırım. HOLLANDA
- Yatanın, yürüyene borcu vardır.
- Yavaş atın çiftesi pek olur.
- Yavuz atın yarası eksik olmaz.
- Yavuz it ününü kendi arttırır.
- Yavuz itin yarası eksik olmaz.
- Yaz gününün yağmuruna güvenilmez.
- Yaza çıkardım danayı, beğenmez oldu anayı.
- Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer.
- Yazın gölge hoş, kışın çuval bos.
- Yazın yaşa, kışın taşa oturulmaz.
- Yedir beni, öveyim seni.
- Yel eserken, harmanını savur.
- Yerli kaya yerinden oynamaz.
- Yılanı deri değiştirirken göremezsin.
- Yiğidin anası tez ağlar.
- Yiğit at yemini artırır.
- Yokuş dibinde öküz yemlenmez.
- Yol çalısız el delisiz olmaz.
- Yolcu yolunu bulur.
- Yoldan önce arkadaşını, evden önce komşunu seç.
- Yörük sırtından kurban keser.
- Yumulan gözün hatırı sayılmaz.
- Yumurtada tüy bitmez.
- Yük altında eşek anırmaz.
- Yüz verdik astarını ister.
- Zahmetsiz rahmet olmaz.
- Zemheride yoğurt isteyen, cebinde bir inek taşır.
- Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düz ovada yolunu şaşırır.
- Zengine bir kıvılcım, güzele bir sivilce yetermiş.
- Zenginin horozu bile yumurtlar.
- Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar.
- Zenginin mali dağdan aşar, fakirin eşeği yoldan şaşar.
- Zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar.
- Züğürt olup düşünmektense, uyuz olup kaşınmak yeğdir.
- Zürafanın düşkünü, beyaz giyer kış günü.